Merkez ve Merkez İlçedeki Eserler

1. Rize Kalesi
Şehir merkezinin güneybatısında yer alır. İç Kale ve Aşağı Kale’den meydana gelmektedir. Yoğun yerleşme sebebiyle Aşağı Kale tamamen yok olmuş, batı tarafında bazı sur parçaları ve kuleleri günümüze kadar gelebilmiştir.

İç Kale: Doğal bir yükselti üzerine kurulmuştur. Planı, kenarları düzgün olmayan bir yamuk şeklindedir. Giriş kapısı doğudandır. Dış kapıdan küçük avluya girilmektedir. Buradan ikinci bir kapı ile esas kale alanına ulaşılır. İç Kale’yi çevreleyen surlar kısmen düzgün, kısmen moloz taş duvarlara sahiptir. Kireç harçla yapılmış duvarların kalınlığı 1,5 metredir. İç Kale yarım daire planlı beş kuleye sahiptir. İç Kale’nin doğusunda kayaya oyulmuş bir kuyu bulunmaktadır.

Yakın zamanlara kadar çok harap durumda olan İç Kale surları Kültür Bakanlığı’nca onarılmıştır. Kale duvarları, seyirdim yolu ve kısmen dendanlar tamamlanmıştır. Kapı içi alanı yedi metre daha aşağıdadır. Bu kısım büyük bir ihtimalle daha sonra yapılmıştır. Bu kısımda kapının sağında Rize’ye uzun yıllar belediye başkanı ve parlamenter olarak hizmet etmiş Ekrem Orhon’un (1909-1983) mezarı bulunmaktadır.

Aşağı Kale: Zamanında İç Kale’den kuzeydoğuya ve kuzeybatıya yanlara açılarak uzayan ve denize ulaşan surlarla çevriliydi. Bugün sadece batı surlarının bir bölümü ve bazı kuleleri mevcuttur.

Kuleler dikdörtgen veya daire planlı olup, iki katlıydılar. Günümüze ulaşan kalıntılardan üst örtülerinin tuğla tonozlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Doğu surlarından hiçbir iz kalmamıştır.

Rize Kalesi’nin tarihlendirilmesi için kesin verilere sahip değiliz. İç Kale Junstinyen zamanında (527-565) yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra Trabzon Komnenoslar zamanında da (1297-1330) aşağı surlar inşa edilmiştir. Kale Osmanlı Dönemi’nde de onarılarak kullanılmıştır.

2-Bozuk Kale:
il merkezinin 10 km. doğusunda Güneydoğu Köyü’nde, aynı adla anılan derenin kenarında yer alır. Denizden 30 m. yükseklikte kurulmuş küçük bir gözetleme kulesidir. Karadeniz sahillerinde sık görülen küçük Orta Çağ kalelerinden birisidir.

3- İskender Cafer Paşa Camii:
İslam Paşa Mahallesi’nde geniş bir hazire içinde İslam Paşa veya Kurşunlu Camii olarak da anılmaktadır. H. 978/M. 1570 yılında İskender Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Cami ahşap bir son cemaat mahalli, taş duvarlı ve kubbe ile örtülü bir harim kısmından meydana gelmektedir. Caminin duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Harimin kuzeybatı köşesinden minareye çıkılmaktadır.

Kare planlı harime kuzey cephedeki kapı ile girilir. Her cephedeki iki pencere aydınlanmayı sağlar. Bu pencereler düz lentoludur. Ayrıca sekizgen kubbe kasnağı üzerinde yuvarlak kemerli pencereleri vardır. Tromplara oturan kubbe içinde demir parmaklıklı bir kandilliğe sahiptir. Dıştan ise kurşun kaplıdır. Taş mihrap sade bir görünüme sahiptir. Camiye göre oldukça büyük olan ahşap minber yenidir. Eskiden ahşap olan mahfil son yıllarda betonarme olarak yenilenmiştir. Harimin yarısını kaplayan bu mahfil iki ayak tarafından taşınır. Caminin içerisindeki kalem işi süslemelerde yenidir.

4- Büyük Gülbahar Sultan Camii:
Bütünüyle dikdörtgen planlı olan cami son cemaat mahalli ve harim kısmından meydana gelen kırma çatılı bir yapıdır. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Son cemaat mahalli bir subasman üzerine oturur. İki katlı taş ve ahşap olarak inşa edilmiştir. Doğu tarafında imam odası, batısında bir odunluk ile üst kata çıkan merdiven bulunmaktadır. Üst kat bağdadi olarak inşa edilmiş, kurs yeri olarak kullanılmaktadır. Son cemaat mahallinden çıkılan minare batıdadır.

Harim kısmının duvarları düzgün yonu olarak mahalli siyah taştan yapılmıştır. Son cemaat mahalliyle birlikte dört omuz bir çatıya sahiptir. Üzeri kiremit kaplıdır. Kare planlı harim kısmına son cemaat mahallinden ve batıdaki kapılardan girilir. Girişin üzerindeki iki sütunla taşınan ahşap bir mahfil bulunmaktadır. Tavan ahşap olup ortada bağdadi bir kubbeye sahiptir.

Harim kısmını doğudan üç, diğer cephelerde iki olmak üzere çift sıra yuvarlak kemerli pencereler aydınlatır. Mihrap yivli sütunlarla sınırlandırılmış ve yatay dilimli bir nişe sahiptir. Ahşap minber sadedir.

Gülbahar Cami’si birkaç defa yıkılıp yapılmıştır.

5- Kale Camii:
Kale Mahallesi’nde ve Rize İç Kalesi’nin güneyinde bulunur. 1658 yılında yapılan cami son zamanlarda yenilenmiştir.

Arazinin eğiminden dolayı yüksek bir zemin kata sahiptir. Zemin kat taş, üst kat betonarme olarak yapılmıştır. Örtü kırma çatı olup kiremit kaplıdır. Caminin doğusunda imam odası ve bir servis hacmi bulunmaktadır. Harime küçük bir son cemaat kısmından girilir. Düz ahşap tavanlı harim yuvarlak kemerli geniş pencerelerle aydınlatılmıştır.

6- Küçük Gülbahar Hatun Camii:
Küçük Gülbahar Hatun Mahallesi’nde, Büyük Gülbahar Cami’sinin doğusunda yer alır. Eski cami harap olunca 1956 yılında biraz kuzeye kaydırılarak yeniden yaptırılmıştır.

İlk yapı 16. yüzyıla, Yavuz Sultan Selim’in eşi, Gülbahar Sultan’a atfedilmiştir.

7- Orta Camii:
Şehir merkezinde Yeniköy Mahallesi’ndedir. İlk cami 1737 senesinde yapılmıştır. Bugünkü cami ise 1941 yılında yeniden inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı cami kalın taş duvarlı ve kırma çatılıdır. Kuzey, doğu ve batı tarafından kapıları vardır. Son cemaat mahalli olmayan caminin giriş kısmı üzerinde mahfil bulunmaktadır.

8- Müftü Mahallesi Cami:
1785 tarihli eski caminin yerine biraz kuzeye kaydırılarak 1965 yılında yeniden yapılmıştır.

Camiye sonradan ilave edilen son cemaat mahallinden girilmektedir. Ayrıca doğuya açılan bir kapısı vardır. Muntazam kesme taştan yapılmış caminin harimini yüksek kasnaklı, kurşun kaplı bir kubbe örter, kuzeybatı köşede taş minare yer alır.

Caminin mihrabı taş, minberi ahşaptır. H. 1200/M. 1785 tarihinde yapılmış cami kırma çatlı idi ve cephelerde iki sıra pencere ile aydınlanıyordu. Bu cami H. 1282/M. 1865’te etraflıca onarılmıştır.

9- Reşadiye Camii:
Reşadiye Mahallesi’nde yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. Eski caminin yapılışı 1671 olarak kabul edilmektedir. Bu günkü cami 1962 yılında yaptırılmıştır.

10- Camiönü Camii:
Camiönü Mahallesi’nde yer alır. Halk arasında Fener Camii olarak da bilinir. Kitabesine göre eski cami 1698 yılında yapılmıştır. Eser 1949 yılında yenilenmiştir.

11- Değirmendere Camii:
Değirmendere (Pindos) Mahallesi’nde yer alır. Bu cami de yenilenerek günümüze gelmiş tarihi eserlerden biridir. İlk cami H. 1200/M. 1786 yılında yaptırılmıştır. Bu cami H. 1327/M. 1911 yılında onarılmıştır.

Bugünkü cami 1950’li yılların başında inşa edilmiş, minaresi sonradan yapılmıştır.

12- Taşçıoğlu Camii:
Yenimahalle’de yer alır. Yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. H. 1126-1131/M. 1714-1718 tarihleri arasında Cezayirli Kapt’n Ali Paşa tarafından yaptırılmıştı.

Bu caminin mimari özellikleri hakkında bilgimiz yoktur. Büyük bir ihtimalle kırma çatılı bir yapıydı. Bu caminin H. 1250/M. 1834 yılında onarıldığını biliyoruz. 20. Yüzyılın başlarında camiye Taşcıoğlu adlı bir hayırsever tarafından bir kısım ilave edilerek, onartılmış, bundan sonra da cami Taşçıoğlu Camii olarak anılmıştır. Caminin 1940 yılında yeniden onarıldığı bilinmektedir. Bugünkü caminin inşaatına 1979 yılında başlanmış ve uzun yıllar sürmüştür.

13- Şeyh Camii:
Şehir merkezinde, Vilayet Konağı’nın güneyindeki eski Piri Çelebi Mahallesi’nde yer alır. İlk cami 1711 yılında yapılmıştır. Bu yapı bazı onarımlarla 1953 yılına kadar gelmiştir. Bugünkü caminin inşası 1953-1965 yılları arasında tamamlanmıştır. Şeyh Camii, Merkez Camii’nden sonra Rize’nin en büyük ve özen verilerek yapılmış camiidir. Beş bölümlü bir son cemaat mahalli ve kare bir harimden meydana gelen çifte minareli bir eserdir.

14- Şehitler Çeşmesi
İslampaşa Mahallesi’nde eski Güneysu yolu üzerinde 1917 yılında yapılmıştır. Dairevi kemerli bir cepheye sahiptir. Tek lülelidir ve lülesi üzerinde taslağı vardır. Çeşme, 1916 yılında şehrin savunması sırasında şehit olan askerilerimizin gömüldüğü bir yerde yapılmıştır. İşgal sırasında Ruslar bu şehitlikten yok geçirmek için kazı yapınca şehitler buradan nakledilmiştir. Bu nakil sırasında şehit askerlerin çürümüş elbiselerinden çıkan paralarla halk bu çeşmeyi yapmıştır. Çeşmenin üzerindeki latin harfli kitabe metni ünlü şair Bayburtlu Hicrani tarafından yazılmıştır.

15- Kütüphaneler
Bunların en eskisi Tatoğlu Abdülkerim Efendi kütüphanesidir. Orta Cami civarında 1848 yılında inşa edilen bu kütüphanenin sadece kitabesi günümüze gelmiştir.

Bu kitabe şimdiki İl Halk Kitaplığı’nın giriş kapısının sağına yerleştirilmiştir. Abdülkerim Efendi’nin kurduğu kütüphane binasında fakirlerin barındığı odalar ile bir de gasilhane bulunuyordu. Daha sonra Altıkulaçzade Ahmet Efendi’nin 1863 yılında 485 kitaptan oluşan bir kütüphane kurduğunu biliyoruz.

16- Rize Atatürk Müzesi (Mataracı Mehmet Efendi Evi)
Müftü Mahallesi, 127. sokak üzerinde yer alır. Kuzeyinde geniş bir bahçesi vardır. 20. yüzyılın başlarında yapılmıştır. İç sofalı planlı üç katlı bir evdir.

İkinci katta kuzeydoğudaki oda Atatürk’ün kaldığı odadır. Ulu Önder Atatürk 17 Eylül 1924 yılında Rize’yi ziyaret ettiği sırada Mataracı Mehmet Efendi’nin evinde misafir edilmiş ve bu odada kalmıştır.

Mataracı Mehmet Efendi Evi restore edilerek müze olarak 27.12.1985 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Zemin katta Rize il merkezinden toplanan kitabeler ve mezar taşları, birinci katta ise bazı ahşap oymalı mimari parçalar, dokuma araç gereçleri, etnografik eserler sergilenmektedir. İkinci katta ise Atatürk zamanından kalan eşyalar Atatürk’e ait giysiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk’e ait fotoğraflar bulunmaktadır.

17- Merkez Uzun Kaya Köyü Camii
Köyün merkezinde eski bir mezarlığın kenarından yer alır. İlk olarak 19. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen cami son yıllarda yıkılarak yenilenmiştir.

Bugünkü cami kesme taş duvarlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Camiye doğudan girilmektedir. Harimde kuzey cephede bir mahfil bulunmaktadır. Mahfilin köşk kısmında ve kapılarda eski camiden kalan ahşap süslemeli parçalar kullanılmıştır. Taş minaresi kuzeybatıdadır. Caminin doğusuna imam evi ve Kur’an Kursu yapılmıştır.

18- Eski Rize Evleri
Şehir merkezinde çok az sayıda eski ev koruma altına alınmıştır. Bunların da iki, üç tanesi korunup yaşatılmaktadır.

Rize evlerinin yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Yığma taş ve dolma göz tekniğinde yapılmış duvarlar, dört yana eğimli, kiremitle kaplı çatılara sahiptir.

Şehir evleri genellikle iki veya üç katlıdır. Zemin katta, ahır kiler gibi servis hacimleri kullanılır. 1. Katta mabeyn, sofa ve odalar bulunmaktadır. Mabeyn (esas yaşanılan alan) de bulunan ocakta yemek pişirilir. Odalar geleneksel olarak tasarlanmışlardır ve bazıları ahşap süslemelidir.

Tuzcuoğulları Evi: Rize’nin en eski evlerinden birisidir. 18. yüzyıla tarihlenebilir. Üç katlı olarak yapılmış mabeynli bir evdir. İçerisinde de çok sayıda oda, hela ve banyo bulunmaktadır. Evin dışında ayrıca bir mutfak ve konak hamamı yer almaktadır.

Rize Müzesi Olarak Kullanılan Evler: Vilayet yakınında, Kültür Bakanlığı’nca iki eski ev satın alınıp restore edilmiştir. 19. yüzyıl sonlarında yapılmış üç katlı, mabeynli evlerdir.

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Pazar İlçesi’ndeki Eserler

1- Kız Kalesiİlçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerine kurulmuştur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile…

Tarihi Eser bilgisi

1- Bizans Dönemi Yapıları: Bu dönem yapılarının hemen hepsinin askeri amaçlı yapılar, kaleler olduğunu görüyoruz. Bunların içerisinde en…

Güneysu İlçesi’ndeki Eserler

1- Kıbledağ Camii Köyün merkezinden Ilıca Mahallesi’ne taşınmış, 1862 yılında yapılmıştır. Bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Taşınma sırasında…