- Cenaze törenlerini hocalar yönlendirir.
- Eğer durum ağırlaşmış ve yapılacak bir şey kalmamışsa, hoca çağrılır, son nefeste Kur’an ile gitmesi sağlanırdı.
- Ölüm yaşlılar için doğal karşılanır, çocuk ve genç ölümleri derin iz bırakırdı.Bu gibi durumlarda halen devam eden ölünün arkasından destan yazma geleneği vardır.
- Ölen kimsenin ağzının açık kalmaması için bir bez parçasıyla ağzı bağlanır.Üzerine şimemesi için bir bıçak konur.
- Ölüm olayı yakın köylere sela, uzaklara telefon veya telgrafla bildirilir.
- Cenaze genelde, ertesi gün gömülür. Bundan maksat uzakta olan yakınlarun gelebilmesi içindir.
- Genellikle öğle namazı sonrası, yakınların yetişememe durumunda ikindi namazından sonra defin işlemi olur.
- Ölüye dargın olanlar dahi cenaze törenine katılır.
- Ölünün başında ağıt yakılır. Ağıtlarda sınır olmaz. Ölenin ardından iyiliklerinden, yaşadıklarından gelişigüzel sesli olarak bahsedilir. Bunu kadınlar çoğunlukla yapar.
- Komşular devreye girer, ölü sahiplerini teselli ederken geleni gideni ağırlar, uzaktan gelenlere yemek veririler.
- Ölünün hazırlanması, cenaze önce ve sonrası işlele hep komşular uğraşır.
- Yıkanıp tabutla musllaya konan mevtanın yüzüne isteyen bakabilir.
- Cenaze namazına tabut omuzda götürülür.
- Her ailenin kendine ait mezarlığı olduğu gibi köyün ortak mezarlığıda vardır.
- Ceset özenle hazırlanan mezara tabutla veya kefenle konur.
- Ceset gömülürken Kur’an okunur. Cenazeye gelen çocuklara bisküvi, şeker, fakirlere ve ihtiyacı olanlara havlu, namazgah, Kur’an-ı Kerim, dini bilgiler ve para verilirdi.
- Bazı yerlerde ölenin günahlarını affı için devir denilen dini bir tören yapılırdı.
- Defin akşamı ölü evinde Kur’an okunur. Bazı yerlerde de ölünün yıkanmasından gömülmesine kadar ki süre de hatim yaptırılır.
- Belli aralıklarda mevlit okutulur.
- Ölü yakınları uzun süre yalnız bırakılmaz, ziyaret edilir.